top of page

Özel Sağlık Sigortası hakkında 5 soru – 5 cevap

  • Mustafa Oğuz
  • 20 May 2021
  • 10 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 24 Haz 2021

Covid-19 pandemisinin başladığı günden bu yana ‘sağlıklı yaşam’ konusu hepimizin en önemli gündem maddesi ve önceliği haline geldi. Sadece kendi sağlığı olsa bir çoğumuz belki konuyu umursamazdı ama konu hayatta en sevdiklerimizin, değer verdiklerimizin sağlığına da dokununca, insanlık pür dikkat oldu ve herkes elinden geleni fazlasıyla yapmaya çalıştı. Bu yazıyı kaleme aldığım günlerde covid-19 pandemisinin dünyada tespit edilmesinin üzerinden yaklaşık 1,5 sene geçti ve ne yazık ki yapılan tüm çalışmalara rağmen hala kurtulabilmiş değiliz. İnşallah kısa zamanda pandemi süreci biter ve sağlıklı günlerde sevdiklerimize yeniden sarılabiliriz.

ree

Bugün sizlere özel sağlık sigortaları ile ilgili çok sorulan 5 sorudan bahsedeceğim.

Ülkemizde özel sağlık sigortalarına olan ilgi artmaya devam ediyor. Maalesef son 1,5 yıldır yaşadığımız pandeminin de bu konuya katkısı yadsınamaz. Kamu sağlık kuruluşlarında yaşanan talep yoğunluğu toplumda özel sağlık hizmetlerini ve özel sağlık sigortası ihtiyacını daha fazla ön plana çıkardı. Son 5 yıldır her yıl ortalama %23,1 oranında büyüyen sağlık sigortası prim hacmi, 2020 yılının zorlayıcı ekonomik şartlarına rağmen %22,4 oranında sağlam bir gelişme ile yılı kapatabildi. Bizzat yaşadıklarımdan da hareketle 2020 yılı boyunca müşteriler-sigortalılar tarafından sigorta uzmanlarına sorulan soruların çoğunlukla yine özel sağlık sigortaları hakkında olduğunu söyleyebilirim.

Her sigorta poliçesinde olduğu gibi sağlık sigortası tanzim edilirken de dikkat edilmesi gereken önemli nüanslar vardır. Bu nedenle poliçenize yazılan teminatları detaylı olarak incelemenizi ve bir sigorta profesyoneli ile istişare ettikten sonra poliçenizin son haline karar vermenizi tavsiye ediyorum.

Kafanıza takılabileceğini düşündüğüm 5 önemli soru ve cevaplarını aşağıda sizler için derledim. Hepinize keyifli okumalar dilerim.


Özel Sağlık Sigortası hakkında 5 soru/5 cevap

1.Sadece ‘Yatarak Tedavi’ yeterli mi? Yoksa ilave olarak ‘Ayakta Tedavi’ teminatı da almalı mıyım?

Bir sağlık sigorta poliçesi yaptırırken önümüzde öncelikle iki seçenek vardır.

-Yatarak Tedavi Teminatlı ya da

-Yatarak Tedavi + Ayakta Tedavi Teminatlı poliçeleri tercih edebiliriz.

Peki hangisini tercih etmeliyiz?

Öncelikle bu iki teminatın farklarını anlamakta fayda var.

Ayakta Tedavi Teminatı

Kendimiz veya aile fertlerimiz soğuk algınlığı, eklem ağrısı, halsizlik, karın ağrısı, düşme, incinme gibi birçok şikâyet yüzünden hastaneye gidip muayene oluyoruz. Kan tahlili, röntgen, ultrason gibi tetkiklerden sonra eğer hastanede yatmayı gerektiren bir durum yoksa ilaç, vitamin gibi dış desteklerle evimize dönüyoruz. Eğer takip gerektiren bir durum varsa belirli aralıklarla yine bu döngüyü yaşamaya devam ediyoruz.

Bu açıdan değerlendirdiğimizde ayakta tedavi teminatının hastanede kalmadan, genelde aynı gün içinde uygulanabilecek işlemleri içerdiğini ve yatarak tedavi teminatına göre daha sık kullanıldığını söyleyebiliriz. Bu durum 1 yıllık poliçe dönemi içinde sağlık sigorta poliçenize sık sık başvuracağınıza ve sigorta şirketinin sizin için sağlık kuruluşlarına sık sık ödeme yapacağı anlamına gelir.

Ayakta tedavi teminatının kapsadığı durumlar

•Yatış ve acil müdahale gerektirmeyen doktor işlemleri

•Reçeteli İlaçlar

•Tanı amaçlı yapılan tetkikler (kan tahlilleri, röntgen, ultrason, EKO)

•İleri tanı amaçlı incelemeler

BT, MR, PET-CT, nükleer tıp ve sintigrafiler (talyum vb.), endoskopik işlemler [gastroskopi, kolonoskopi (biopsi dahil), bronkoskopi vb.],

•Seanslı Ayakta Tedavi İşlemleri

•Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, PUVA (UVA), Hiperbarik O2

gibi işlemleri sayabiliriz.

Yatarak Tedavi Teminatı

Yatarak tedavi teminatı için ‘sağlık sigortasının ana omurgası’ dersek yanılmış olmayız. Kaza sonucu yaralanmalar, tehlikeli hastalıklar, cerrahi müdahale gerektiren olaylar, vb. birçok üzücü durum hiç istemeksek de hayatımızın içinde. Bazı rahatsızlıklarda küçük bir cerrahi operasyonun ertesi gününde taburcu edilirken, önemli rahatsızlıklarda ise birden fazla operasyon geçirmek, bir süre hastanede kalmak ve yatarak fizik tedaviden yoğun bakıma kadar uzman kontrolünde uygulanan bir dizi tedaviler almak mecburiyetinde kalabiliyoruz. İşte ayakta tedavilere göre daha zorlu ve maddi açıdan maliyetli geçen bu sürecin tamamı yatarak tedavi teminatının konusunu oluşturuyor. Elbette böylesine ciddi olaylar ortalama sağlıklı bir insanda bir soğuk algınlığı veya grip gibi sık sık ortaya çıkmıyor. Lakin ortaya çıktığında ise ayakta tedavilere oranla daha yüksek rakamlara mal olacak ve sigorta şirketinizin bu rakamları da ödemek durumunda kalacaktır.

Yatarak tedavi teminatının kapsadığı durumlar

•Dahili Yatışlar (örneğin; safra Kesesi iltihabı sebebiyle yatış, akciğer enfeksiyonu sebebiyle yatış)

•Cerrahi yatışları (örneğin; bel fıtığı operasyonu, bademcik ameliyatı)

•Hayati bir tehlikeye neden olabilecek acil sağlık giderleri

•Küçük müdahaleler (alçı uygulaması, abse drenajı, kulak yıkaması, dikiş atılması, mide yıkaması vb.)

•Yoğun Bakım

•Doktor Masrafları

•Günlük oda, yemek, refakatçi

•Kemoterapi, Radyoterapi

•Diyaliz

•Koroner Anjiografi, Anjioplasti

•Böbrek taşı kırma

•Böbrek, beyin, kemik iliği ve karaciğer biyopsi

•Yatış sonrası fizik tedavi

•Ameliyatta kullanılan protezler

•Ambulans

•Yardımcı Tıbbi Malzemeler

•Kaza Sonucu Diş

•İlaç ve Sarf Malzemeler

•Evde Bakım Hizmeti

•Suni Uzuv

•Annelik Teminatı-Doğum

•Yurtdışı Teminatı

•Acil tanı

•Robotik Cerrahi işlemleri yatarak tedavi kapsamına giren bazı işlemler.

---***---

Evet, her iki teminatı da incelediğimize göre, şimdi gelin kararı birlikte verelim.

Yatarak tedavi teminatı ana omurga niteliğinde olduğundan mecburen poliçemizde yer alacak. Peki bu haliyle yeterli mi? Yoksa ayakta tedavi teminatını ekletelim mi?

Hatırlarsanız yukarıda ayakta tedavi teminatını açıklarken, yıl içinde sağlık kuruluşlarına defalarca kez başvurulabileceğini söylemiştik. Hatta büyüme çağında çocukları olan bir aile iseniz bu sıklıklar daha da artacaktır. Son yıllarda özel sağlık kuruluşlarında fark ücretlerinin yükselerek ilerlediği gerçeğinden hareketle artık fark ücretlerini ödemekten yorulduysanız, hastaneye gittiğinizde muayene, tahlil ve tetkik ücretlerinin size sürpriz yapmasını istemiyorsanız, özel sağlık poliçenize ayakta tedavi teminatını mutlaka ekletmelisiniz. Lakin şunu unutmayalım, ayakta tedavi teminatı poliçenize ödeyeceğiniz yıllık primi önemli ölçüde artırabilir. Toplam prim bütçenize uygun gelmez ise en azından limitli olan ayakta tedavi planlarını tercih ederek maliyeti düşürebilirsiniz.

Günümüz koşullarında sigortalanması mümkün olan risklerin tümünü sigortalamak kesinlikle iyi bir çözümdür. Ama sadece önemli ve büyük riskleri sigortalamak, küçük ve kolay yönetileceğini düşündüğünüz riskleri ise sigortasız bırakmak kimilerimizin yaşam şartlarına göre daha akıllıca veya yeterli olabilir.

Bu bakış açısıyla; ayakta tedavi kapsamındaki işlemler için özel sağlık kuruluşlarına yıl içinde sadece birkaç kez başvuracağınızı tahmin ediyor ve cebinizden çıkacak olası masrafların ‘ayakta tedavi’ teminatı priminden çok daha düşük olacağını düşünüyorsanız, sadece ‘yatarak tedavi’ teminatlı bir sağlık poliçesi ile başlangıç yapabilirsiniz. İsterseniz sonraki yıllarda ayakta tedavi teminatını da poliçenize ekletebilirsiniz.

Elbette önerim her iki teminatında eksiksiz olarak alınmasıdır. Ama hepimizin bütçesi ve yaşama düzeni farklı olduğu için siz yine de sigortacınızdan alternatif teklifler isteyerek yukarıdaki açıklamalarım ışığında kendinize en doğru gelen yöntemi tercih edebilirsiniz.

2.Özel sağlık sigortam ile hangi sağlık kuruluşlarına gidebilirim? (Veya gitmeyi planlamalıyım?)

Özel sağlık sigortaları poliçe üzerinde yazan limitler dahilinde anlaşmalı sağlık kuruluşlarında kişilere özel hizmet verilebilmesi amacıyla üretilmiştir. Burada ‘anlaşmalı’ kelimesine dikkatinizi çekmek istiyorum. Sigorta şirketleri sağlık sigortası poliçelerini piyasaya sunmadan önce özel hastaneler, özel tıp merkezleri, eczaneler, doktorlar, fizik tedavi merkezleri, laboratuvarlar, asistans hizmeti veren kuruluşlar, tıbbi malzeme tedarikçileri ve görüntüleme merkezleri gibi birçok sağlık kuruluşu ile bağlantı kurarak anlaşma sağlarlar. Bu anlaşmalar doğrultusunda özel sağlık kuruluşuna giderek sağlık sigorta poliçemiz kapsamında hizmet alabiliriz. Bahsettiğimiz özel sağlık kuruluşları arasındaki en belirleyici rol özel hastanelere aittir. Özel hastaneler hizmet kalite standardı, hasta hakları, hasta ve çalışan güvenliği, tesis yönetimi, mimari projesi, insan kaynağı kalitesi, yatak kapasitesi, konaklama konforu, marka konumlanması gibi niteliklerle birbirinden ayrılırlar. Bu farklılıklar özel hastanelerin hastalardan alacağı tedavi ücretlerinin de seviyesini belirler.

Örneğin; SGK ile anlaşmalı lüks bir özel hastane muayene fark ücreti olarak ortalama 250 TL talep edebilirken, daha alt segmentteki bir özel hastane ise sadece 100-120 TL talep edebilmektedir.

Özel hastanelerin birçoğu SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) ile anlaşmalı iken bazı özel hastaneler SGK ile hiçbir anlaşma yapmamakta ve daha yüksek ücret tarifesi ile hizmet vermektedirler.

Sigorta şirketleri anlaştıkları özel sağlık kurumlarının uyguladığı fiyat politikalarını ve çalışma sistemlerini doğal olarak bilmektedirler. Anlaşılan tüm özel hastaneleri benzer özelliklerine göre kategorize ederek sağlık poliçe planlarına ayırt edici isimler vermişlerdir. A Network, B Network, C Network, Mavi Network, Sarı Network, Beyaz Network, Geniş Network, Eko Network gibi isimlerle bu kategorileri sağlık poliçelerine yansıtırlar. Mesela; A Network, içinde lüks hastanelerin bulunduğu en geniş hastane ağını ifade ederken, C Network daha çok yerel hastaneleri ve bazı zincir hastaneleri içerdiğini işaret etmektedir. Hastaneler arasındaki bu kategori farklılığı sağlık sigorta poliçelerinin prim hesaplamasına da yansıyacaktır.

Bu yüzden sıklıkla gittiğiniz veya önemli operasyonlarda ihtiyaç duyacağınız hastanelerin dahil olduğu planları seçerek alternatif teklifler almanızı ve sonrasında karar vermenizi tavsiye ederim. Eğer seçtiğiniz sağlık sigorta planınızdaki özel hastanelerin yeterli olduğunu düşünüyorsanız, kullanmayacağınız daha üst segment hastaneler için boş yere fazladan prim ödememeniz mantıklı bir yaklaşım olacaktır. Size en uygun kararı verebilmek için sigorta danışmanınızdan aşağıdaki gibi karşılaştırma tablosu isteyebilirsiniz.


A Network B Network C Network

SGK anlaşmasız üst segment hastaneler + adı yabancı devlet ismi ile anılan özel hastaneler + B ve C Network’deki tüm kuruluşlar

Üst segment zincir hastaneler + C Network’deki tüm kuruluşlar Orta segment zincir hastaneler + Şehirlerdeki yerel özel hastaneler

İyi Fiyatlı Poliçe – Üst Düzey Teminat Planı Ortalama Fiyatlı Poliçe – İyi Teminat Planı Makul Fiyatlı Poliçe – Düşük Teminat Planı


Anlaşmalı sağlık kuruluşları ile olan anlaşmalar bitebiliyor veya yeni kuruluşlarla anlaşmalar sağlanabiliyor. Güncel anlaşmalı kurum listelerine ulaşmak için sağlık sigorta poliçenizi yaptırdığınız sigorta şirketinizin web sayfasına aradabir göz atmanız faydalı olacaktır.;)


3.Özel sağlık sigortası yaptırırken doldurulan başvuru formunun önemi nedir? Buradaki bilgileri kim, neden inceliyor?

Sigortacılığın en temel ilkelerinden birisi ‘azami iyi niyet’ prensibidir. Bu prensibin amacı tarafların birbirine karşı şeffaflığını ve güvenini tesis etmektir. Diyelim ki müşteri (sigortalı) olarak sigorta şirketinden bazı risklerinizi teminat altına alan bir sigorta poliçesi talep etmektesiniz. Sigorta şirketi ise sizden aldığı talebe karşılık verebileceği teminatları kendi risk kabul politikasına ve istatistiksel hesaplarına uygun olarak poliçeye dökmeye çalışacaktır. İşte tam bu aşamada müşteri olarak şahsi beyanlarınıza dayanan başvuru formları devreye girer. Sigortacılık tekniğinde birçok poliçenin uygulamasında müşterilerden alınan başvuru formları sağlık sigortaları için de önemli ve belirleyicidir.

İlk kez sağlık sigortası yaptırıyorsanız,

Bir sigorta şirketinden diğerine geçiş yapmanız söz konusu ise,

Mevcut poliçenizde teminat yükseltilmesini veya

Plan değişikliği istiyorsanız sigorta şirketiniz sizden güncel başvuru formu talep edebilir.

Azami iyi niyet prensibi gereğince başvuru formunu doğru bilgilerle doldurarak güncel risk durumunu sigorta şirketine bildirmek müşterinin (sigortalının) ana sorumluluğudur. Bu sayede sigorta şirketi müşteriyi yakından tanıyabilir ve en doğru sigorta çözümlerini önerebilir.

Pekâlâ, nereden başlamalıyız?

Başvuru formunu elinize aldığınızda;

Öncelikle sigorta ettiren ve sigortalı bilgilerini detaylı bir şekilde doldurmalısınız. Sigorta ettiren ve sigortalı aynı kişi olabileceği gibi farklı kişiler de olabilir. Hemen açıklayalım; sigorta ettiren sigorta poliçesini yaptıran ve brüt primin ödemesinden sorumlu olan kişi demektir. Sigortalı ise sigorta poliçesinin sağladığı imkân ve haklardan yararlanacak olan kişiyi ifade eder.

Sigorta şirketinizin yapacağı bildirimlerden haberdar olabilmek için başvuru formunda yer alan iletişim bilgileri bölümünü eksiksiz doldurmanız gerekmektedir. Özellikle cep telefonu ve aktif kullandığınız e-posta adresinizi de belirtmeyi unutmayınız. Cinsiyet, boy, kilo, doğum tarihi bilgilerinizi de ekledikten sonra en önemli bölüm geçmiş hastalık bilgilerinizin sorulduğu sayfalardır.

Başvuru formalarında listelenen ‘geçmiş hastalık’ bilgilerini doğru işaretlemeniz hatta bu hastalıkların, tetkik ve tedavi detaylarını devamındaki açıklama bölümüne yazmanız gerekmektedir. Normal şartlarda teminata dahil olabilecek bir rahatsızlıktan ötürü hastaneye müracaat ettiğinizde teminatsız kalmamak için bu bölümdeki bilgilerin doğruluğu çok önemlidir.

Sigorta şirketiniz eğer ihtiyaç duyarsa belirttiğiniz hastalıklarla ilgili sizden ek bilgi isteyebilir, anlaşılmayan veya detaylı incelenmesi gereken bir durum varsa, kendi belirleyeceği anlaşmalı sağlık kuruluşuna sizi ücretsiz olarak yönlendirerek kontrol yapılmasını talep edebilir. Yapılan incelemelerin sonucunda geçmişte geçirdiğiniz bazı hastalıklar teminat dışında bırakılabilir veya teminata dahil edilebilir.

Aşağıda örnek sağlık sigortası başvuru formundan konuyla ilgili bir kesiti sizinle paylaşıyorum.


1 - örnek başvuru formu - hastalık beyanları


Sağlık sigortası yaptırırken ‘plan’ bilgisi başvuru formundaki diğer önemli bölümdür. Yatarak veya yatarak + ayakta tedavi seçimi, gideceğiniz özel sağlık kuruluşlarına göre network seçimi, teminat limitlerinin belirlenmesi gibi konular plan başlığı altında toplanır. Sigorta şirketiniz tüm tedavi planlarına bir isim veya kod vermiştir. Başvuru formunda belirteceğiniz plan bilgisi poliçenizde de aynen görünecektir.

Son işlem olarak imza gereken kısımları da imzaladıktan sonra sigortacınıza teslim edebilirsiniz.

Sağlık sigortası başvuru formlarında doldurulması elzem olan bölümlerinden bahsettik.

Not: Eğer aileniz için sağlık sigortası talebiniz varsa başvuru formundaki ilgili bölümler tüm aile bireyleri adına da doldurulmalıdır.


4.Annelik-doğum-gebelik teminatının kapsamı nedir ve bu teminattan yararlanmak için nelere dikkat etmemiz gerekir?

Özel hastanelerin sunduğu konforlu doğum hizmetleri ve beraberinde karşılaşılan tedavi maliyetleri özel sağlık sigortalarının gerekliliğini kaçınılmaz hale getirmiştir. Bu bağlamda annelik-doğum-gebelik teminatları özel sağlık sigortalarının sunduğu en önemli avantajlardandır diyebiliriz.

Sigorta şirketleri tarafından poliçelerde annelik, doğum, gebelik gibi farklı isimlerle belirtilmiş olsa da özünde aynı amaca hizmet etmektedir. Biz burada daha geniş bir anlam ifade etmesi bakımından konuyu annelik teminatı olarak adlandıracağız.

Öncelikle belirtelim ki; annelik teminatı standart verilen sağlık teminatları içinde değildir. Dolayısıyla tercih ettiğiniz sağlık sigortası planınıza ekletmeniz halinde geçerli olacaktır.

Annelik teminatı sigorta şirketinizin belirlediği şartlar dahilinde limitli veya limitsiz seçeneklerle alınabilir. Ayrıca poliçenizin sadece yatarak veya yatarak + ayakta tedavi teminatlarını içermesi annelik teminatının kapsamı için de belirleyici olacaktır. (Özel sağlık sigortaları açısından genel uygulama mantığı belirttiğimiz şekildedir. Lakin sigorta şirketleri konuya özel farklı teminat paketleri çıkarabilmektedirler.)

Annelik - yatarak tedavi;

Normal veya sezeryan doğum eylemi,

Anne için doğumdan sonra oluşan hastane masrafları,

Tıbbi abortus, tıbbı zorunluluk nedeniyle yapılan küretaj, düşük,

Gebeliğin sebep olduğu her türlü komplikasyonlar,

Rutin yeni doğan masrafları (bebeğin ilk muayene ve bakım masrafları)

Ek olarak annelik - ayakta tedavi teminatı da varsa;

Gebeliğin tespiti ve sonrasında gebelikle ilgili oluşabilecek her türlü hastalık,

Rutin doktor kontrolleri

Gebelik öncesi ve gebelik sırasında yapılan tetkikler (amniosentez, NIPT, TORCH, HIV vb…)

gibi bir çok işlem poliçenizin limitleri dahilinde annelik teminatı kapsamında karşılanır.

Annelik teminatından yararlanmak için nelere dikkat etmemiz gerekir?

Bekleme süresi

Özel sağlık sigortaları yaptırırken farkında olmamız gereken konuların başında bekleme süreleri gelmektedir. Sigorta şirketleri kötü niyetli davranışları engellemek ve diğer sigortalıların haklarını koruyabilmek adına suiistimale açık bazı rahatsızlık türlerinde bekleme süresi şartı koymuşlardır. Annelik teminatı da bunlardan birisidir.

Annelik teminatında bekleme süresi genel uygulama olarak en az 12 aydır. Yani annelik teminatının dahil olduğu sağlık poliçenizin 12 ayı doldurması ve akabinde devam eden sağlık poliçelerinizin dönemleri içinde gebelik olayının başlamış olması gerekmektedir.

Günümüzde bazı sigorta şirketleri gebelik başladıktan sonra da tanzim edilebilen ve sadece gebelik konusunu içeren ‘hamilelik sigortası’ adıyla poliçeler çıkarmışlardır. Özel sağlık sigortaları ile kıyaslandığında, sadece gebelik teminatını içermesine rağmen ‘hamilelik sigortası’ için ödeyeceğiniz primler çok yüksek çıkmaktadır. Lakin halihazırda annelik teminatını içeren özel sağlık sigortanız yoksa ve gebelik başlamışsa ‘hamilelik sigortası’ sizin için doğru tercih olabilir.

Anlaşmalı Kurum Seçimi

Annelik gibi hassas bir konuda kendinizi ve doğacak olan bebeğinizi emanet edeceğiniz hastane ve doktor seçimi elbette çok önemlidir. Gebelik öncesinden doğum sonrasına kadar devam edecek uzun bir süre boyunca hastanenizle ve doktorunuzla diyalog halinde olacağınız için sigorta şirketinizden temin edeceğiniz anlaşmalı sağlık kurumları listesini incelemeniz faydalı olacaktır. Sigorta şirketleri özel hastanelerle anlaştığı gibi ayrıca özel muayenehanesi olan uzman doktorlarla da anlaşmalar yapmaktadırlar.

Doktorunuzun hastane dışından olması yani gideceğiniz hastanede kadrolu olmaması durumunda sağlık poliçenizin hastaneye ve uzman doktora hangi limitlerle ödeme yapacağını öğrenmenizi tavsiye ediyoruz. Bu sayede doğum bütçenizi önceden hazırlayarak beklenmeyen sürprizlerin önüne geçmiş olacaksınız.


Teminat Limiti

Annelik teminatı yıllık limitlerle sınırlandırılabileceği gibi ek prim ödenerek bazı sigorta şirketleri tarafından limitsiz olarak da sağlanabilmektedir. Örneğin; poliçenizde annelik teminatı yıllık 7.000 TL limitle verilmiş ise; gebelikle ilgili muayene ve kontroller, tetkikler, doğum eylemi vb. olaylar yıl boyunca sadece 7.000 TL tutara kadar sigorta şirketiniz tarafından karşılanacaktır. Diğer yandan annelik teminatını limitsiz almanın bedeli de epeyce yüksektir. Ama genellikle üst sınıftaki sağlık kuruluşlarını tercih ediyorsanız limitsiz teminat daha kapsamlı bir hizmet sunacaktır. Sonuç olarak; annelik teminatı limitlerine hâkim olursanız sağlık poliçenizi daha akıllıca kullanabilirsiniz.

5.Yeni doğacak olan bebeğimi özel sağlık sigortama dahil edebilir miyim?

Bekleme süresini aşmış, annelik teminatının ödeme şartlarını sağlayan ve mevcutta devam eden bir sağlık sigorta poliçeniz varsa, yeni doğan bebeğiniz de mevcut poliçeniz kapsamında bazı haklara sahip olabilir. İlk olarak ‘Kuvöz Teminatı’ndan bahsedebiliriz.

Kuvöz Teminatı, yeni doğan bebeğin doğum sonrası ortaya çıkan hastalıklarının tedavi masraflarını sağlık poliçenizde yazan limitler dahilinde karşılar.

Respiratuar distress sendromu, tüm kanama bozuklukları, apneler, hipoglisemi ve hiperglisemi, konvülsiyonlar, prematüre retinopatisi, asfiksi ve sepsis tedavileri vb. hastalıklar kuvöz teminatı kapsamında değerlendirilebilir.

Ayrıca doğum sonrasında yeni doğan bebeğin sağlık durumunu kontrol etmek amacıyla yapılan muayene, rutin kontrol ve tetkik giderleri bazı sigorta şirketleri tarafından mevcut annelik teminatı kapsamında verilmektedir.

Yeni doğan bebeğime sağlık sigortası yaptırabilir miyim?

Yeni doğan bebeğinizi mevcutta var olan sağlık poliçenize ekleterek sigorta kapsamına alabilirsiniz. Sigorta şirketleri doğru risk analizi yapabilmek ve daha iyi teminatları sağlayabilmek için, doğumdan hemen sonra en geç 1-2 ay içinde yeni doğan bebeğe ilişkin başvurunun yapılmasını tavsiye etmektedir.

---***---

Mustafa OĞUZ

 
 
 

Yorumlar


Abone olmak istiyorum

En son güncellememizi ve haberlerimizi almak için bloğumuza abone olun.

Tebrikler!!!

Abonelik işleminizi tamamlamak için size bir e-mail gönderdik. Lütfen e-mail kutunuzu hemen kontrol ederek 'giriş' butonuna tıklayınız.

UW-Logo_edited_edited.jpg

Ofis Bilgileri

Nişantaşı Mh. Vatan Cd. No:30/A Selçuklu/KONYA

0 850 885 50 85

mail.png

Çalışma Saatleri

Hafta içi; 09:00- 18:00

  • Instagram
  • LinkedIn - Gri Çember
  • Facebook
  • Twitter
  • YouTube
  • Pinterest

Her Hakkı Saklıdır. © 02/2021 UW SİGORTA ARACILIK HİZMETLERİ LTD. ŞTİ. 

bottom of page